
Hat sanatı, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. Bu sanat Arap harflerinin 6. yüzyıl ve 10. yüzyıl arasında geçirdiği bir gelişme döneminden sonra ortaya çıkmıştır. Hat, Arapça çizgi demektir.
Latin hattı, 20.Yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile kabul edilen latin harfleri ile İslam kültüründen gelen Hüsn-i Hat’ın (hat sanatının) bir bileşkesidir. Latin hattı temel olarak latin harflerinin hat sanatı estetiğinde yazılmasıdır. Latin hattı özellikle son 20 yılda önemli bir çıkış göstererek bu günkü halini almıştır. Günümüzde latin hattı ile uğraşan 30-40 kişi olduğu sanılmaktadır.
Hat sanatının ulaştığı ileri nokta için bir söz vardır: Kur’an Hicaz’da inmiş, Kahire’de okunmuş, İstanbul’da yazılmıştır. Bu söz cumhuriyet sanatçılarının hat sanatında miras almış olduğu birikimi özetler.
Hat sanatı, dünya üzerinde, Türk-İslam kültürünü en iyi şekilde temsil etmesine, tarihi bir geçmişe dayanmasına karşılık, günümüzde gereken ilgiyi görememektedir. 20. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile kabul edilen latin harfleri ile birlikte hat sanatı, halktan soyutlanarak sadece sınırlı sayıda sanatçının uğraştığı bir sanat dalı haline gelmiştir.
Latin hattı, bu noktada, halk ile hat sanatı arasında bir köprü olma misyonu yüklenmektedir.
Latin hattı, insanların hat sanatına olan ilgilerinin artması ve hat sanatına gereken ehemmiyetin verilmesi için bir basamak olmuştur.